akıl yürür
***neşeli olmak mutlu olmak mıdır?...değildir gibi...aslolanın mutsuzluk olduğuna dair bişeyler okumuştum geçenlerde ama baya bi geçenlerde ...mutsuzluk var olan gerçek süreç, arada mutluluklar serpiştiriliyor gibi...mutluyum ülen diyen adamın mutsuzluğunu daha derine iten bir mutluluk durumu oluştuğu için aslolan mutsuzluğunun aklıma gelmediği aynı herhangi bir yerinizdeki acıyı başka biryerinizde hissedeceğiniz daha şiddetli bir acı ile unutacağınız gibi...migren ağrılarının hafifletme yöntemlerinden biri bu bir önceki cümlede bahsettiğim...sanırım bu mutsuzluk durumunun baki olma ihtimali yüksek...ama ben bunu mutsuzluk olarak tanımlayamam...evet mutluluğun aslolan olmadığını arada bir olduğunu aslolanın daha başka bir durum olduğunu o yüzden mutlu olmak için yaşamanın gereksizliğini savunabilirm...ve mutsuzluk denen sürecide insanın kendi ile olan kavgaları, çelişkileri, karar verme anlarının bütünü olarak değerlendirebilirim ki böyle anlarda kendinizi nasıl hissettiğinizi düşünün...mutlu mu???...e hayattta çoğunlukla bu anların bütünü olduğuna göre...mutluluk amaç olamaz....mutlu olmak için yaşanmaz...hayatın kenidisine karşı koymaktır, hiç bir zaman kar yağmıyacağını yada her günün güneşli geçeceğini varsayarak yaşamaya çalışmak gibi olur mutlu olmayı amaç edinip yaşamak...yanılsamalar içinde zaman akar falan....
***okuduklarımı, izlediklerimi hatırlayabilen bi adam değilim...bazen düşünürüm madem hatırlayamıorum neden okumuşum onca...neden akıl yürütmüşüm hakkında ne okuduysam ve neden zaman harcamışım die...sonra şu sonuca varırım: düşünme biçimimi yönlendirir bütün bu birikimlerin her ne ise onlar...tamamen soyutlaştırıyorum okuduklarımı ve bir biçimde sinir ağlarımda dolaşmaya başlıyorlar... zamanı gelince kararverme mekanizmamın işleyişinde görev alıyorlar...evet hepsi bu işe yarıyor işte...karar verme sürecini uzatan bir etken belki yapılan, işlem sayısı artıyor tabi usta ama çıkan kararların mantıklı olması bekleniyor...ömür periyoduna düşen ortalama karar sayısını da düşürüyorum tabi istatiksel olarak..:P
***ne gerek var böle akıl yürütmelere di mi?...laf oluyo işte...
***insan kedisini de özlermiş...daha ne değişik duygular hasıl olacak acaba...du bakalım...badem grubu çalıo şimdi aklıma geldi kerata...
3 Comments:
Hayata karamsar gözlerle bakan Umut! (Efendim, buyur, dediğini duyar gibi oluyorum.)
Mutlu muyum, yoksa mutsuz mu? Sorusuna verilecek cevapla meşgul olunca, hele bir de bunu dert edinince (yani amaç haline getirince) imkanı yok mutlu falan olunmaz. Ben de sana katılıyorum. Yani İki ettik.
Diğer taraftan neden fonda mutsuzluk olsun ki. Aslolan mutluluk olmalı, serpiştirilenler mutsuzluk olsun derim. Konuya bu açıdan yaklaşırsak senden ayrılıyorum. Yine olduk tek.
Az önce neden katıldım ki sana. Bak şimdi yine tekiz. Senin okuyup da unuttuğun kitaplardaki durum gibi oldu. Bu durum ilerde karşılaşabileceğim karar verme vs. yapma süreçlerini de etkilemeyecek. Beyhude mi oldu ne...
fonda mutsuszluk var...aslolanın mutluluk olmasını istemesen sadece bir temenniden öteye geçmeyecektir...olm bu karamsarlık deil...karamsar olmayı uzun zaman önce bıraktım...koşul içi gerçekçilik olm bu..;)...nası laflar ama?!!...:)
ama dostlarım siz artık çok karmaşık konuşur olmuşsunuz.. noldu size ha noolduuu sorarımmm :(((
cevap beklerim kara unut;
kış gelmediğinden mi oldunuz böyle yağğksa ha?
Yorum Gönder
<< Home