Cumartesi, Eylül 30, 2006

burçtan girdim muhabbete....


boğa burcu erkeği insanı için karar vermenin çok zor olduunu okuyup duruyorum...kendimden bilmesem inanmak istemeyeceim, ve hatta inanmak ya da ciddiye almak umrumda bile olmayacak...bu karar verememe durumundan muzdaribim arkadaşlar...bu karar verememenin yan etkileri var, bildiiniz gibi deil...zaman daha hızlı akıo böle zamanlarda, sevdiinden, öptüünden bi bok annamıosun...lafladıından, okuduundan da hiç bi bok annamıosun...ama bide şöle bi durum varki karar verildii zaman tam verilmiş olunuo...sonsuza kadar yada bi şekilde sıçıp batırana kadar o kararın arkasında depreme dayanıklı bina kolonları gibi dimdik duruyosun, her türlü depremde kararın güvende...koruma altında...bu karar verme durumunu hatun kişilerin hayatıma giriş çıkışlarına odaklarsak; girmeleri zor amma ve lakin çıkmaları daha bi zor olduu sonucuna varabiliriz...yada arkadaş muhabbetlerini düşünürsek, güvenipte arkadaş adlettiiim bi insanın girmesi zor çıkması o denli zor takiiii, umur özürlü olana kadar kendisi...yada bu karar verme durumunu kedilere uygularsak, Badem' i ele alalım: badem e kadar kedi sevmemiş olan ben birden bire karar vererek bir kedi edinir adını badem koyar ve öle bi sorumluluk hissederki ona karşı her türlü baskıya rağmen onu hayatından çıkartmaz, kıyamaz, 3 yıla yaklaşan bu sürecin çok daha yıllanacaı şimdiden bellidir...övünmek gibi olmasın ancak, bahsettiim bu üç örnekteki tavrın çok doru olduunu düşünüorum...((bu arada bu yazının fotorafıyla ne alakası var bu konunun dediiniste cevap şudur; bilmem, hoşuma gitti koydum...))...bu övünme deil!!..ne kadar son zamanlarda kibirlendiimi düşünsemde bu o etki altında yazılmış bi yazı deil...kendi üzerimde deneyimlediim, kendime göre bi "normali böyle olamalı bence abi" durumu sadece...evet bu arada kibirden nefret etmemin sebebinin kendi kibirim mi olduunu düşünüorum son zamanlarda...ama önce gerçekten kibirli olup olmadıımı annamam gerek...bunu düşünen bi insan kişisi kibirli olabilir mi diye başlamak da bir kibir göstergesi olabilir mi...sanırım olabilir......ufff...zor işler....bu iç hesaplaşmaları, ideal insan olma rüyasını siktir ettiim gün dünya neimetlerinden en üst noktada haz almaya başladıım gün olacak ey ahaliii....nie beeeeaaaaan nie!!!..:)....boğa burcunda vardır ama hafif kibir, insancıllıkları ile bunu kapatabilirler ama...avuntu deil bu, gerçek!!!...burçtan girdeim muhabbete, kibirimi inkar ettim sonra...herneyse...
beni benimle bırak giderken...dokunma........

Çarşamba, Eylül 27, 2006

00

suya yazamazdım
sana gelemezdim
dua edemezdim
bekleyemezdim
***
suya yazamazdın
kimi sevemezdin
beni bilemezdin
hoşçakalamazdın
*
biter,gider...

Perşembe, Eylül 21, 2006

zamanmış


hayat çok değişken...dün ne bugüne benzer ne de önceki güne...yarınsa hayallerden öte, herşeye gebe sırıtıp durur japı (("kapı" olacaktı yannış yazmışım hızlı yazacam on parmak yazanlara taş çıkaracam derken...herneyse...)) arkasından...günler geçtikçe, yaşadıkça basamak mı oluyo tecrübe dediklerimiz bilmem, daha bi yukarılardan bakar oluyorum sana, bana, ona, buna...her çıktıım basamakta tek başınalıımıda biraz daha artmış durumda buluyorum...sonra da, "olm" diorum, "ne olursa olsun, yakınında en yakının olsa da sen hep o yannızlıın içinde olacaksın ona göre" diorum...sora ekliorum "yiyosa, in o basamakları..."...yemio...ineceim her basamak kendimi inkardan, yaşadıklarıma sırt çevirmekten, pişmanlık serabının çevresinde dönüp durmaktan ama zamanıda durdurmaktan ibaret olacak biliorum...basamak inilmesi durumunda en iyi seçenek, zamanın durması...ne kadar aşşağılardaysan zaman okadar durgun, durağan ve benden bihaber...örnek: zamanla ne zaman derdim olmaya başladı benim die düşündüümde, net bi tarih elbette veremem ancak şunu söyleyebilirim 20li yaşlarımdan sonra, özellikle 25 imden sonra...daha öncesi, zamanın benden yavaş yavaş haberdar olduğu, benimde onun varlııını farkettiim süreç...artık hem o benim farkımda, hem ben onun farkındayım...çok seviyoruz biribirimizi :) ...zamanla derdim başladı yavaş yavaş, ne olacak bakıp göreceim...tünelin ucu görünecek yavaş yavaş...ama orada ne olduunu hiç bir boyutta, zamanda, mekanda öğrenemeyeceim...
dün bugüne haksızlık, yarın bugüne kuma...bugünse benim...yani???..............................................;)

Cuma, Eylül 15, 2006

rulo


basit yaşamak zor olduğu için değerlidir...

ne kadar basit yaşayabilirim ki...ne kadar basite indirgiyebilirim yaşamsal dürtülerimi ve ihtiyaçlarım ...en basitinden daha yumuşak ya da daha ii tuvalet kağıdı seçme güdümden nasıl vazgeçebilirim...??...bunu sormanın gereksizliiğini ve saçmalıını düşündürecek kadar önemli midir kıçımızın hassaslıı?!..nedir yani?!

Cumartesi, Eylül 09, 2006

ayaktopuynansepettopu


bundan böyle çevremde futbolu seven insannara daha çok yer açmaya karar verdim...seviorum futbolu...ama aksi gibi ist da geldiğimden beri Ö. den başka sıkı futbol muhabbeti yapabileceğim bi adam olmadı anasını satiim...bahtımın karalıını aklamak istiorum artık...kombine falan almam yakındır annıcanıs...kankalarla futbol seyretmek, doyasıya küfretmek ne kadar zevklidir ve yapılması gereklidir...ama ben garip huylu bi adam olarak, stada gittimde çok küfretmem,belkide herkesin accaip küfretmesine karşı bi duruştur bu...herifler çimlerde eşşek gibi koşuolar sen anaavrt düzgidiosun dur ya bi sakin ol bak ne güzel maç tadında tepki benim ki...amma tv başındayken ediorum...orda mesaj kaygısı taşımadıımdan sanırım...:)..heycanlı olması muhtemel maçlardır tabiiki izlediklerim...çok da çabuk sıkılırm kötü maçlardan..hemen zap zap zap...ama ligtv almış olsam okadar sık zap yapmam sanırım köküne kadar izlerim..kare kare...para verdik üleeaaan die...:)...bide ben bgizli basketbol hastasıyımdır...çalıştıım yerde müşterileri (müşterilerin hangi güruhtan olduunu bilen bilir) ayartıp hafteda 1 yada 2 kere basketbol oynattım onnara ve kendime geçen eğitim öğretim yılı boyunca...bu sene de devamı gelecektir...ve basketbol maçlarınıda izlemek bir keyiftir...nba maçlarını sabahın 3 ünde 4 ünde kalıkıpizleyecek kadar bir yoğun sevgim olmasada severim..nba stüdyo yu izlerim mesela ntv de... Murat Kosova, Murat Murathanoğlu ve Kaan Kural üçlüsünü severim...ama futbol için verebileceğim bu taddabir üçlü mevcut değil...acı bişi...belki ntv deki 90 dakika olabilir di ama haşmet babaoğlu iide o hıncal ın kibiri yok mu...kibirden ve kibirlilerden ömrüm boyu uzak durmaya çalışan bir "adem oğlu" olarak, o üçlüyüde bu nedenle örnek veremeyeceim...bide futbol programlarından bitanesi var ya"mahşerin 5 dallaması" ona bitiorum, star daki telegol...bi reality şov stand up ı gibi izlenebilir...tavsiye...
nesse nası girdim nası bitirdim..hadibana ii günnerrr......:)


Salı, Eylül 05, 2006

!!!


Hiçbir kapitalistin manevi bir dini inancı olduğuna inanmıyorum...güneylerdeki bu savaşın para ve din uğruna yapıldıını yenidoanlar bile biliyor artık….Para ve güç için ayak yalatan bu şerefsizlerin aba altından gösterdikleri sırıtan suratlarıyla yağdırdıkları emirlere itaat etmekte hiçbir sakınca görmeyen insanlar hepimizden, canımızdan, analarımızdan,topraklarımızdan, biricik ülkemizden, atanın anısından, dinimizden, inancımızdan uzak dursunlar….

Pazar, Eylül 03, 2006

gibi


bazen yapar gibi görünürüm...
bazen sever gibi görünürüm...
bazen kanar gibi görünürüm...
bazen uyur gibi görünürüm...
bazen susar gibi görünürüm...
eXTReMe Tracker