Salı, Şubat 28, 2006

bu nedir?


a) peluş
b) oyuncak ayı
c) yastık
d) koala
e) kuş tüyü yastık
f) ayı postu
g) kirpi
h) bulut
f) terlik'in sol teki
ı) terlik'in sağ teki

Pazartesi, Şubat 20, 2006

hadibakalım


bere denen şeyin hatun kısmına yakıştıını düşünürüm...hele renklirünklü olunca daha bişirinlik muskası tadında olduunu da düşünürüm...gülümserim...bereli hatunlara bakarım...hoşuma gider...hatun kısmında şirinlik muskası olarak nitelendirdiğim bere erkek adam kısmına gelince kazmalık muskasına dönüşür...belkide bana yakışmadıını düşündüümdendir...aksine bere takmaya bayılan da bi adamımdır...ama berenin yakıştığı çok erkek adam kısmından insana rastlamadım...çoğu adama gerçekten kazma sapı görüntüsü veriyor...sanırım bana da..ama ben severim yinede bere takmayı çok..ve her türlü kazmalıa rağmen takarım beremi...zaten bi tane berem var...siyah aırlıklı beyaz ve gridesenli bişey...şu kulaı kapatıcı bölümü olanlardan...hediyeydi...hediyeliğinden bişey kaybetmiş deil tabi..hala hediye durumunu koruyo....
kazma demişken, kazmalık durumu erkeklere bi nebze yakışmaktadır en azından kazma diince akla erkek adamların yaptıı kazmalıklar gelir...ama kazma olan hatunlardan olabildiince uzakta olmak bir erkek için su içmek kadar gereklidir...bir erkek asla kazma kızlarla takılmamalıdır...kazma kız nasıl mı olur?...dinle:
====>hiçbiboktan memnun olmayan, hayatı makyaj yapmkaktan ve sivriburunlu ve topuklu çizme giymekten ibaret sanan, gaste okumayan ama bütün dizileri izleyen, tırnak bakımına yemekten ve içmekten fazla para ayıran, mng vitrininin önüne geldiinde içi eriyen ve torbalar dolusu mng ürünü almak isteyen, sokakta elinde vakko veya mng torba çantalıryla sallına sallına dolaşan, vudi elın'ın son filmine gelip film hakkında bi fikri olmayıp sallayıp duran erkek arkadaşına iki çift laf edemeyen(ne bok işin var o zaman orda???), yemek yapmayı bilmeyen, saçma sapan şekilde kendini feminist sanan, hayatında hiç sarhoşolmamış, erkeği dinlemeyip çok çok çok konuşan, kendini akıllı sanan hatunblarda kazmalık belirtileri sezerim ben.....
bu durumda erkeklerde kazmalık nasıl olura bi cevabım yok zahir..............erekler geneldekazma deilde kazma sapı oluyolar; nitekim kazma,kazma sapından daha işlevseldir....
bere dedik nerelere geldik...bu da şuradan aklıma geldi....geçen gün dolmuşa bindim...dolmuşa binereken onca boş yer seçeneğim varken gökkuşağı renklerinde bere takmış olan bi hatunun yanına oturdum...(sapıklık deil..tamamen sempatiiiiiiiiiiiiiii...)..aman allaım...hatunda eski bi tanıdık hikaye çıktı iimi???başka bi an yok mudur abicim dolmuşa binecek??başka bi saat?başka bi dakka?başka bi saniye?başka bi an?...ilginç tabi...ama bere takan hatunlar güzel....en çirkini ve en kazması bile......soonuçta buna varıyorum o zaman....ey hatunlar bere takın kış vakıtlarındaaaaaaa...:P
aslında kazma hatun katagorisine daha neler neler sokarımda...bi dahaki sefere...bütün hatunlar kazma mı yoksa???...yok be abicim....naptın?..okadar da deil....neyse........
bide bak son zamnlarda fredi merküri'nin bi parçasını dinliom hoş..."it's a hard life" falan die bişi...şarkının ilk bölümü accaip sarmaladı.......bazen takarsın ya bi parçaya ahanda buna duble taktım ben...öle......
sonuç.......hatunlar bere taksın, kazma hatunlar uzak dursun.......;P

Pazar, Şubat 12, 2006

savaş ta kendin...













huzurdu
barış sanmıştın
gözlerini kısmıştın
sırt üstü bile uzanmıştın
en büyük savaş
barışın içinde başlardı
unut'muştun
hatırladıın tüm anlar
teker teker elinde patladılar
her adımını mayınladılar
bedenini bir arada tutmaya çalışırken
ruhun lime lime daıldı, annamadın
hala savaştan habersizdin
bütün bu gürültüyü huzur sanmıştın
yanılgıyla savaşa sarılmıştın
savaş dindi...
savaş aşktı...
savaş bilmekti...bilmediklerindi...
savaş hırsdı...
savaş gördüklerindi...
savaş gitmekti...
savaş ölmekti...
savaş ağlamaktı...
savaş sabretmekti...
savaş sevişmekti...
savaş yazıp durmaktı...
savaş okumaktı...
savaş anlatmaktı...
savaş inanmaktı...

huzurdu
barış sanmıştın

Cuma, Şubat 10, 2006

()


1

***...
***sus...
***hiç bişey düşünmemeliyim...

2
***... ***sus... ***düşünmeliyim...



(^)

Çarşamba, Şubat 08, 2006

1:54-fıçı


ne anlatılır ki şimdi.değirmenlerden sonra.donkişot kadar cesaretimi ararken.yarı uykulu uyanılamayan sabah sarhoşluklarımın neden olduunumu anlatacaım kendimekendime.kendime anlatmayalı uzun oldu.daha da uzun olsun.
öyle bi yer ki burası...geldiimden pişman deilim.gelirken bilincimi kaybetmişim.uyanması zor.bilmek zor.bildiini bilmek zor.bu en aşaalık durum.
birine anlatmalı en aşaalık beni.öle biri olmalı ki,o da benim kadar aşaalık olmalı.kendini öle ii bilmeli.
avuntular içinden,pişman olmamakların içinden,sevmeklerin içinden, çıkana bana bak: özleyemeyen.

Pazartesi, Şubat 06, 2006

soldieroffortune


Sana yol hakkında hikayeler anlatıp dururdum
O günü bekleyerek başı boş yaşadım durdum
Ellerini tutup sana şarkılar söylediğimde
Bana beni sevdiğini ve kalmamı istediğini söliicektin belki
Ve bende kalacaktım. Gerçekten!
Ama yaşlandığımı,
Ve söylediğim bütün şarkıların uzaklara karışan bir yankı olduunu
Tıpkı değirmenlerin kendi etrafında dönmesi gibi bir ses olduunu
hissediyorum artık

***dinniyosun dinniyosun......dinniyosun........

Cuma, Şubat 03, 2006

rüya...nası ya?


***ne mi?

***meteor yamuru...
***deniz kenarı..akşamüstü...
***insanlar...muhabbet....
***birden...gürültü...ateş...
***evet ya...rüyamda resmen meteor
düştü....denizin ortasına...
***etrefa yayılan taş parçaları...
***kaçışıyoruz içerilere bi yerlere...
***çakıltaşı kadar bi parça ayaımın ucuna kadar sıçrıyo...
***ayaımla dokunuyorum....cosssss!!!...yanıo...dumanlar falan...

***nası ya?...nası bi rüya bu ya?...ne ki bu rüya?

(^)
eXTReMe Tracker