Cuma, Mayıs 29, 2009

çok yakında...

çok kuraktı ortalık...

yeniden yağmur yağmaya başladı...

filizlerim çok yakında bu mecrada...

Pazartesi, Kasım 19, 2007

burası

burası....sessiz...

Salı, Kasım 06, 2007

bazen


***88.2 MHz... kulağımda şimdi... sanırım trt 3 radyosu bu frekans...radyomda kayıtlı... dj lerden anlıyorum trt olduunu... bide bu vakitlerde yaptıkları programlardan... blues çalıolar... özlemişim dinlemeyi... yavuz çetin geldi sonra aklıma... sonra bana blues u sevdiren şarkısı "çok istiyorum" geldi... :)... hatırlayınca mutlu oluyorum sevdiim şeyleri... blues ile ilgili bi yazım vardı ona link verecektim aslında bu yazıya döndüümde onada ulaşabilmek için, ama blog içinde aradım aradım bulamadım...kimbilir nerde....büyük bi hatırlama sorunum olduundan kısada olsa kişisel tarih konumundaki blogu arasıra tekrar okumak güzel bi his...flashback gibi... geçen sene mayıs ayında yazdıkarımdan biri hoşuma gitti ama link sayfasını veremedim yine burya... bigisayarla uğraşmaktan sıkılıyorumgaliba bi link i bile beceremedim, üşendim sonra..okudum şöyle 2006dan bişiler, sanırım artık 2006 dan sonra pek değişmiyorum...aslında demek istediim şu:
neydi o kitabın son sözü meti? hatırlatiim ben hemen,
"değişen bir şey yok, ama her şey farklı"...

Çarşamba, Ekim 17, 2007

bi son


ne açılırsın
ne kapanırsın
suretinle kalan
kapkara bir hatırasın

Pazar, Eylül 16, 2007

ne zaman geçti zaman?


hafta deil aylardır yazmadıktan sonra yazmak, daha da ötesi yazmak istemek böle bişiymiş demek ki... yazdıran mış...
insanın üşengeçliini farkedememeye başlaması ne kadar büyük bir handikap... ömrün sonunu öle getirmek... amanın diorum... gelmesin bana doru... birde şu var ki bazen bunun içinde hissederim kendimi, üşengeçlii farkedip hiç bişi yapmamaya devam etmek... bu daha da beter bir durum mudur...durumdur... atın ölümü arpadan olsunculuktur bu ... adam sendecilik ile karıştırılmaya müsait olsada alakası yoktur ... bilenin farkedenin birşey yapmaması, kıpırdamaması affedilir bir vicdan muhasebesi deildir... affedilecek fazla bir drumum yok bu nedenle... vicdanım ara sıra gidip geliyor sanırım, cehaletle bilgelik arasında dolanıyorum... birinden birini seçmek ne de kolay olurdu, ama olması zor olurdu...
neden tellerin üstünden atlayıp deli danalar gibi koşturmak zor gelir de üşeniyo muyum lan der sonra insan kendine? ... sanırım cevap hakkında biraz fikir yürütebilirim kendi kozam için, daha önceki atlama denemelerinde alınan diken izlerinin çok acımış olduğunu o denemelerden sonra mecburen geçirilen dinginlik süreci boyunca aklın bir köşesine isteristemez yazmış olmak nedenlerden biri, kendinle konuşurken o çizikleri göz ardı edememekle başlayan korkma hissinin üstesinden gelememek nedenlerden diğeri, çiziklerin yarattığı çirkinliği görmezden gelerek bu çirkinliğin içinde yarattığı erdemi farkedebilecek yoldaşların yoksunluğu nedenlerden başkası...
belki de bu üst paragrafta yürüttüğüm akıl koca g.tümün kalkmamak için bana söylettiği kelimeler silsilesinden ibaret... nede olsa efendimiz g.t deil mi?.. beyinle g.t çekişmesinde, bedenin efendisi tüm çıkışları kapatarak cebren ve hile ile yönetimi ele geçiren g.t olmuştu hatırlarsanız... bu nedenle koca g.tümün sözünü dinlior da olabilirim...

di mi ?

bilmem...bilsem burda olmam...;/

Cumartesi, Haziran 30, 2007

eşek arısı


***birinin hayatından elini kolunu sallayarak çıkmak nasıl bi şeyki...sanırım hiç bişey...ki bende çıkmış olabilirim ve hiç bişey hatırlamıyorum...hiç bir duygu pötürcüğü yok...
***ya bildiin bütün herşey, inandıkların, kendin sandıın, sandıkların, bütün değerlerin hiçse...o hiçlerin hiç olmadıına kendini inandıran senin gibi başkalarının olması saçmasapan bir varoldum ispatı mı? ki? evren nerde, insan nerde, insanın aklı fikri nerde...neyin ne kadar önemi var...
***kalıplaşmış düşüncelerden gına geldiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii....rahat bırakın beyinlerinizi.....................rahat bırakın çocukların beyinlerini.....benide kendim rahat bırak...
***hani sen şimdi gittin ya...ben böle bi garip oldum arkandan...ama sora düzeldim...iki gün soradan...kimseye anlatamadan, geçti gitti...
***tutamayacağımız sözler vermemyelim...ararım dedikten sonra aramamazlık etmeyelim...bu duruma okadar maruz kalıyoruz ki farketmek zor olabiliyor...bazen birileri o sözün hesabını sorabilir...umursanansa hesabı soran susmalı alttan almalı hak vermeli, umursanmayansa kafaya takmamalı gtüne koymalı...
***masa lambası olmayan insanlara karşı soğukluk beslerim...masa lambası sıcaklıktır...masa lambası olmalıdır...tüm ışıklar söndüünde çalışma masasındakimasa lambası yanmalıdır...dosttur, sırdaştır, yoldaştır o....
***yazın güneş gözlüğü takmalı...taktırmalı...haşat olmakta insan oğlunun gözleriyazın...hele lens mens takıoya bide...kuruyo olm o göz..göz pınarı oluyosana göz kurağı...ultraviole falanda fişmanda var tabi diğer faktörler...
***bugün itibari ile 45 gün tatil bana...
***bazı zamanlar çok kolay duygusal olabiliyorum...insanlara kolay inanıyorum...o nedenle mesafeli davranırım...onların bana çabaları inanma güvenme nedenim olsun derim..bana kalsa ohooo...herkese boncuklar daıtırım...inanıp güvenip gte gelmek an meselesidir bu hayatta...
***age of empires manyaı oldukkaç zamandır...7 sene önce günnerce oynardık celeron466 larla PII lerle...şimdi yıllar sora yine 3-4 kişi evde toplanıp saatlerce oyun oynuyorusss..öslenmiicek gibi diilmiş...herşeyi bırakıpkendimi PC oyunlarına adamak istiyorum...
***şimdi bu yukardaki kedi ne diiceksin...o varya çok güzelbi kedi...kuzguncukta yaşıo...şehrazat die bidizi varya orda bu şehrazatın kayınpederini oynayan yaşlı biamca var oyuncu...onun evinin penceresinde takılıo...acaip yavşak bi erkek kedi...ama götürmedii dişi kedi yok gibi mahallede...
***geçen hafta sonu balıkesir'deydim...küçük şehir huzur dolu die düşünürken, istanbul'a gelip boazı falan görünce içim çağladı içim...daa nediim ki!..allan sonumu hayretsin...
***tetris tekrar popüler olsa ya...bin yılın en süper gameboy oyunu..üstüne tanımam...tetris gameboyu alayımbari..izmir e giderken yolda canım sıkılmaz...
***yalnız yolculuk yapmaktan sıkılınılıo belli bi zamandan sonra...
***üniversitedeyken abaza olan bütün arkadaşlarım evlendi...
***"death proof" çok eğlenceli...düşündüümden daha çok eğlendim filmde...var bu tarantino da bişiler...ama "kill bill 2" gibisi henüz olmadı benim için!!

Salı, Haziran 19, 2007

ölümsüz


***yukardaki fotoğrafın adını "ölümsüz" koydum...altına da şu notu düştüm;

"zamana karşı koyarken, işe yararlılık yavaş yavaş bedenimizden kendini azad eder...bunu kabullenemeyen ruh, işlevsizliğini inkar içinde yaşamaya mahkum kalır...ölmek azabı dindirir belki de en iyisidir..."
eXTReMe Tracker