Salı, Ekim 04, 2005

"kutu"

***küçük bi kutunun içinde altı kişiydik...herneidiysek...nereden gelip nereye gidiyor idiysek!!!bir şeyler,bizi tıkıştırmıştı...içindeyken mutluyduk....güvenli ve sıcaktı...sarılıp uyurduk...masallar annatıp annatıp...köşe beğenirdik kutudan lakırdıları anlatmak için....
***uzun belkide kısa...bi zaman sonra...kututun kapaa yavaş yavaş açıldı...bu ışığa alışık değiliz....çok parlak...gerçek olamayacak kadar çok...yabancı....gözlerimize bakan gözlerimiz artık gözlerimizden uzak..gözlerimiz bildiklerine meraksız,kayıtsız; yabancılara lütufkar, gönlüalçak bilinmez bir sevecenlik içinde...sarılmaları uNuttuk, masalları uNuttuk, gözlerimizi uNuttuk...paylaşamadıımız köşelerimiz ıssız, sözsüz...uNuttuk...
***teker teker çıktık kutunun içinden...her giden kuru vedalarla ayrıldı kutudan...öylesine "hoşçakal"larla ...biz birbirimize hiç hoşçakal diyemezdik...yalnızken hoşçakalamazdık...öyle bilirdik...yanlış bilirdik..
***önce sen...sonra o...sonra diğeri...sonra...ben?
***yabancı ışığın içine dooru...en uzaına dooru...hiç bakmadan arkaya...yürüdük...farklı zamanlarda...farklı yönlere...aynı olan tek şey parmak uçlarımızdaki kutu kokusuydu...
***özlemeyi... koklamayı... hatırlayana kadar kayıbız..."hoşçakal" anlam büyütene kadar kayıbız...ışığın içinde kayıbız...

1 Comments:

Blogger geugeuque said...

nice yalnızlar kutularda bekler birini...nice kalabalıklar yutar başka yerlerde birilerini...
bu arada yalnış olmaz yanlış olur :)

Ekim 05, 2005  

Yorum Gönder

<< Home

eXTReMe Tracker